Philip K. Dick Uzay Piyangosu



Yayınevi : Alfa
Sayfa Sayısı : 248
Çeviren : Defne Akçınar


Merhaba, bu yazıda başlıktan da anlaşıldığı gibi Philip K. Dick’in ilk romanı Uzay Piyangosundan bahsedeceğim. Ama ondan önce bilimkurgu okumaya nasıl başladığımı kısaca anlatmak istiyorum. Yaklaşık 2 yıl önce H. G. Wells’in Zaman Makinesi kitabını almıştım. H. G. Wells’i daha önceden Atatürk’ün Nutuk’ta bahsettiği tek yabancı eserin sahibi olmasıyla biliyordum. Bu yüzden ilk olarak onun eseriyle bir başlangıç yapmak istedim ve daha sonradan farklı kitaplarla bilimkurgu okumaya devam ettim. Bilimkurgu türünde eserler veren yazarları araştırırken PKD’nin de önemli bilimkurgu yazarları arasında olduğunu öğrendim. Böylece yazdığı ilk roman olan Uzay Piyangosunu okuyarak PKD okumaya başladım.

Kitabın konusuna gelecek olursak kurulan evrende insanlar sınıflandırılmış ve sınıfsızlar olarak ikiye ayrılıyor. Sınıflandırılmışlar daha rahat koşullarda yaşarken sınıfsızlar için durum tam tersi. Karakterimiz Ted Benteley bu düzenden rahatsız olup bazı şeyleri değiştirmek isteyen birisi ve kitap onun çalıştığı birimden işten çıkarılmasıyla başlıyor. Bunun üzerine Ted Benteley tüm bu düzenin başındaki kişi olan Oyunun Efendisi adına çalışmak için Direktörlük binasına gidiyor. Bir yerde çalışmaya başlamak için önceden pozisyona bağlı olarak sadakat yemini etmek gerekiyor. Ted Benteley de Oyunun Efendisi adına çalışmak için yemin ediyor ancak yemin ettikten sonra bazı konular beklediğinden farklı bir şekilde ilerliyor. Telepatlardan, MacMillan robotlardan, M-oyunundan  oluşan bu evreni okurken ben çok eğlendim, sürükleyici bir kitaptı. Bilimkurgu sevenlere tavsiye ederim.

                                                                                                                                                     Emine

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Stefan Zweig Bir Kalbin Çöküşü

Resim
Merhabalar, Stefan Zweig kitaplarını genelde Türkiye Iş Bankası yayınlarından okurum fakat bu sefer Can yayınından okudum.Okuduğum diğer kitapları kadar Bir Kalbin Çöküşü eseri de beni çok etkiledi.Elli iki sayfalık kısa bir kitap fakat diğer kitapları gibi bu eseri de derin.Bu kitabında altmış beş yaşına kadar kendisi için hiçbir şey yapmayan karısı ve kızı için çalışıp para kazanan yaşlı Salomonsohn'un karısı ve kızı ile birlikte gittikleri tatilin otelinde bir gece yaşadığı hayal kırıklığı ile başlayıp ve o zamana kadar aslında yalnız ve onların gözünde değersiz olduğunu bilmeden yaşamasını ve o geceden sonra bunu anlayarak ailesinden ve yaşamdan uzaklaşmasını, şüphe ve korku ile ölüme sürüklenen bir babanın kalbinin nasıl çöktüğünü bizlere müthiş bir gözlem gücüyle ve derin bir psikoloji ile işler.Kitabı gibi kısa bir yorum oldu ve spoiler vermemeye çalıştım. Psikanaliz sevenler için bu kitabı okumasını öneririm.                   ...
Devamı
Resim
Merhabalar, biz iki edebiyat sever olarak bundan sonra okuduğumuz, okuyacağımız, aldığımız kitapları burada paylaşmaya karar verdik. Uzun zamandır aklımızda olan bir şeydi. Sınavlarımızdan vb. sebeplerden dolayı hayata geçirememiştik. Bu ilk açılış yazımızla nihayet blog yazarlığına bir adım atmış olduk. Herkese iyi günler diğer yazımızda görüşmek üzere :) Burcu & Emine
Devamı

Stefan Zweig Mecburiyet Yorumu

Resim
Merhaba, Stefan Zweig'ın Mecburiyet eserini inceleyeceğim ama ondan önce  sizlere blog yazmaya nasıl karar verdiğimizden bahsetmedik.Kitap okumayı ve edebiyata ilgimiz olduğundan kısaca bahsetmiştik ama bu sayfamız sadece kitap özeti veya yorumlarımızla sınırlı kalmayacak aynı zamanda tarih, edebiyat, bilim vs konular hakkında da paylaşımlarımız olacak. Herkesin hayatında bakış açısını değiştiren ve çok etkilendiği kitaplar olmuştur. Beni en çok etkileyen Dostoyevski'nin Suç ve Ceza kitabı idi. Özellikle kitabın içinde geçen bir cümle çok etkilemişti, "sıradan insanlar bugünün; olağanüstü insanlar ise yarının efendileridir." diye hatırlıyorum ve lisedeyken bu yazıyı not etmiştim.Bu cümle den yola çıkarak bir şeyler üretmemiz gerektiği çıkarımında bulundum. Sabahattin Ali'nin de dediği gibi, "İnsan  dünyaya sadece yemek,içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı.Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. "Biz de hayatı daha anlamlı hale getirme...
Devamı